Ürün Açıklaması
Daha önce “Gamsız Bedri” adlı ilk kitabıyla dikkat çeken Emre Başar, bu kez okuyucularını daha karanlık ve sarsıcı bir dünyaya davet ediyor. “5. Saniye”, geçmişin hayaletleriyle yüzleşen, öfke ve yalnızlık içinde büyümüş bir adamın hikâyesini anlatıyor.
Yetimhanede geçen bir çocukluk, sert hayat koşulları ve sistemin içinde sıkışmış bir adam: Adnan Rahil. Öfkesini bastıramayan, geçmişiyle hesaplaşamayan, aidiyet duygusunu hiçbir yerde bulamayan bir karakter… Onun dünyasındaki en gerçek bağ, küçücük bir papağanla kurduğu dostluktur. Ancak hayat, elindeki her şeyi almakta ustadır.
Travmalar, toplumdan dışlanma, şiddet ve kaybolmuşluk hissi… “5. Saniye”, okuyucuyu Adnan’ın zihninin derinliklerine çeken, gerçekçi ve çarpıcı bir anlatı sunuyor. Bilinç akışı tekniği, sert üslubu ve psikolojik derinliğiyle modern edebiyatın cesur bir örneği olmaya aday.
Adnan’ın hikâyesi sizi içine çekecek, sarsacak ve belki de hiç unutamayacağınız bir deneyime dönüşecek.
Hazır mısınız?
Yazar Hakkında
Sevgili dostlar; hepimizin bildiği üzere, bu sonlu hayatın içine geldik ve gitmekteyiz. Allah hayırlısını versin, belki de bu son hikâyemdir. Varoluş kuralı gereği, her canlının hikâyesi, vakti geldiğinde bitmek zorunda… Dolayısıyla bu hikâyeye, ‘Yazar Özgeçmişi’ yerine ‘Yazar Vasiyeti’ ile başlamak istiyorum. Yalnızca vasiyetimi okuyan, duyan ‘Yetiştirme Yurdu Öğrencileri ve Mezunları’ bu vasiyetin muhatabıdır.
Emre Başar Vasiyeti;
Kardeşlerim!
Şayet bana normal bir şekilde ölebilmek nasip olur ise cansız bedenimi cenaze yıkama konusunda tecrübesi olan erkek kardeşlerim yıkasınlar, kefenlesinler. Bunca günahıma rağmen, bana eğer bir cenaze namazı nasip olur ise, içinizden mutlaka İmam olmuş olanlarınız vardır, içinizden birisi cenaze namazımı kıldırsın. Cemaatin çoğunluğunu sizler oluşturun ki âlem bir ‘İnsan Topluluğu’ görsün. İçinizden babayiğit olanlarınız, tabutumu sırtlasın. Aslında mezarımı da mübarek ellerinizle sizlerin kazmanızı isterdim, ama o işi size bırakmayabilirler. Hem fazla da yormak istemem sizi. Beni kabrime, yine içinizden babayiğit olan birkaç erkek kardeşim yerleştirsin. Mübarek ellerinizle, üzerimin toprağını sizler örtün. Duanızı edin. Allah işinizi-gücünüzü rast getirsin. Birbirinize hep sahip çıkın, çok çalışın, en yüksek yerlere gelin, hiçbir kardeşimizi ezdirmeyin.
Bacılar!
Size vasiyetim, ağlamak yok! Dua edin. Dua edin de fazla hırpalamasınlar beni gittiğim yerde. Sizin nazınız çok geçiyor, dualarınız çok makbul. Ne kadar günahınız olursa olsun, nasıl bir hayat yaşıyorsanız yaşayın, sizin gönlünüzden geçen dualar da beddualar da reddedilmiyor. Olur mu öyle şey demeyin. Oluyor işte…
Öz Kardeşiniz Emre…